24 Şubat 2011 Perşembe

Hayattaki Geometri..

Hayat bize neden şekil yapıyor, biliyor musunuz ?? Çünkü, hayat şekillerden ibaret.. Bazıları menfaatleri için "yamuk" olur, bazıları "dikdörtgen" gibi mutluluktan 4 köşe.. Bazıları "kare" kadar dengeli ve her yanı eşit, bazıları ise "daire" gibi tutarsız ve her yöne dönmeye müsait.. Eee, bırakın da şekil yapsın hayat demi ?

23 Şubat 2011 Çarşamba

Işıl Işıl ve Bembeyaz Kara Kutular..

Hepimiz olmuşuz birer pilot.. Rotamız hayat yolu.. Kimilerinin gözü yüksekte, kimileri mütevazı şekilde uygun yükseklikten uçuyor.. Bazıları da varki, olabildiğince alçak.. !! Hepimizde birer kara kutu.. Herşey kayıt altında.. Ve o kutular açılacak bir gün.. Oynanan kutu kutu penseler de, içilen kutu kutu biralar da o küçüçük kara kutudan çıkacak..

Bazılarının kutusunun sadece dışı değil, içi de kara, hatta kapkara.. Bazılarının kutusu elmas gibi parlak ve ışıl ışıl.. Rabbim herkese ışıl ışıl ve bembeyaz kara kutular nasip etsin..

20 Şubat 2011 Pazar

En Vefakar Dostumuz..

En vefakar dostu vardır herkesin.. Nereye gidersek bizimle gelen, sesini çıkarmayan.. Bazen önümüzden giden, bir önder gibi yol gösteren bize.. Bazen yanımızda veya arkamızda olup, güven veren bize.. En vefakar dostumuzdur ama onun bile çevremizde olmasının şartları vardır.. Güneş olmadan çevremizde değildir gölgemiz.. Vefakar olmayan dostlarımızı varın siz düşünün.. !!

19 Şubat 2011 Cumartesi

En Büyük Asker Bizim Asker..

"Asker" kavramıyla küçük yaşlarda tanıştım.. Tanışma faslından kısa bir süre sonra bu kavramın kutsallığını daha iyi kavramış olacağım ki; duygulanmama neden olmuştu askerlik.. Vatani görevini en zor şartlarda yapan askerlerimiz için düzenlenen bir moral gecesinde bir şarkıcının "Ah Memedim" şarkısını en içten duygularıyla seslendirmesi kulağıma giren seslerin, gözümden göz yaşı olarak çıkmasına neden olmuştu.. Sanırım bu yaşlardı; vatana, millete, bayrağa olan aşkımın başlaması.. Küçücük yaşta aşık olmuştum..

Küçükken dinlediğim "Ah Memedim" şarkısının bana yaşattığı duygunun bir benzerini yaşadım yine.. Televizyonda izlemişinizdir, İstanbul/Şile'de kaybolan Berat isimli çocuğu.. Kaybolduktan 30 saat sonra bulunan çocuğun ailesine teslim edilmesindeki anlar..Çocuğun ailesinin oturduğu köye askerlerimizin görkemli girişi.. Özellikle annenin gözlerinde oluşan mutluluk, halkın "En büyük asker bizim asker" tempolu alkışları.. İşte gözümde bir ıslaklık, içimde "En büyük asker bizim asker" nidaları..

Düşünüyorum da; her şeye ve herkese rağmen hala "En büyük asker bizim asker.."

Not : 22 Kasım 2010 tarihinde kağıda karaladığım bu yazıyı blog sayfama bugün geçirebildim..